üniversite kursu ankara






bulantı vermek deyimi


mecaz iğrenme duyumsatmak, iğrendirmek, örnek: Onun çirkefliği bulantı veriyor artık.









Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

mecaz iğrenme duyumsatmak, iğrendirmek, örnek: Onun çirkefliği bulantı veriyor artık.

artık hiçbir biçimde yakınlık duygusu taşımamak.

bir işi becerememek, iyi bir sonuca ulaştıramamak. örnek: Ağzına yüzüne bulaştırmasaydı iyi olacaktı.

zeki ama kurnaz, düzenci, hileci olduğu gözlerinden, bakışından belli olmak.

değer vermemek, önemsememek, beğenmeyip küçümsemek, örnek: O her şeye burun kıvırır.

pek yakında. örnek: Gizli tutuluyor ama karar akşamlık sabahlık bence.

evine bağlı erkek.

bir şeyin yaşamasını sağlayan en önemli araç, bir şeyde en önemli, en duyarlı nokta.

arka arka, geri geri gitmek.

karşılıklı kötü şeyler söyleyerek yapılan kavga. örnek: Gerekli gereksiz, ikide bir ağız dalaşına dalarlardı.

(1) iyi ki. örnek: Baktım cüzdanım yok, Allah'tan, yanımda arkadaşım vardı, parayı ödedik, kurtulduk. (2) doğuştan, yaradılıştan. örnek: Onun dili Allah'tan böyle, peltek.

 ?Kavga, çekişme, anlaşmazlık nedeni olan şey ortadan kalkınca kavga da sona erdi.? anlamında kullanılır.

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.